KOAH Kök Hücre ve Eksozom Tedavileri

KOAH Kök Hücre ve Eksozom Tedavileri

KOAH yani kronik obstrüktif akciğer hastalığı, akciğerleri etkileyen ve hava akışını bloke ederek solunum sorunlarına neden olan bir hastalıktır. Genellikle oksijen alımını ve karbondioksitin uzaklaştırılmasını sınırlayan amfizem ve bronşit gibi nedenlerden kaynaklanır. Küçük solunum yollarındaki daralmalar ve akciğerdeki hava keseciklerinin (alveol) hasar görüp, esnekliğini kaybetmesiyle akciğerlerdeki oksijen ve karbondioksit alışverişini zorlaştırıp solunum yetmezliğine yol açan amfizem gibi bir rahatsızlıkla görülen bir kronik akciğer hastalığıdır. Akciğer fonksiyonunun ilerleyici kısıtlanması ve kaybı, tekrarlanan hava yolu iltihabi reaksiyonları ile karakterize, hastanın nefes almasını ciddi şekilde etkileyen bir kronik solunum hastalığıdır. 

KOAH aşırı ve sürekli balgam üretimine, hava yollarının daralmasına ve akciğerlerde gaz değişiminin azalmasına ve nefes darlığına neden olur. Şikayetler artarak kötüleşebilir ve nefes darlığı günlük temel yaşam aktivitelerini bile gerçekleştirme yeteneğini ciddi şekilde sınırlayabilir.  KOAH, Dünya Sağlık Örgütü'nün bildirdiğine göre dünya genelinde üçüncü ana ölüm nedenleri arasında üçüncü haline gelmiştir. 

KOAH mevcut ilaç tedavileri semptomları yönetmek amacıyla kullanılmaktadır, ancak altta yatan doku hasarının onarımını ve KOAH'ın nedenlerini önlemek için çok az faydalı olabilmektedir. Akut itihabi alevlenme dönemlerinde akciğer fonksiyonlarını daha da kötüleştirerek sonuçta ölüme yol açabilir.  

Kök hücre tedavisi alanındaki gelişmelerle birlikte KOAH tedavisinde de umut verici gelişmeler olmuştur. Kök hücre ve eksozom tedavileri, KOAH yönetiminde umut vadeden yenilikçi tedavi yaklaşımlarıdır. Kök hücre Tedavisi, KOAH’ta solunum fonksiyonunu iyileştirip ve hasarlı dokunun onarımını sağlayabilmektedir. Kök Kücre ile KOAH Tedavisi hava yolu iltihabını ve amfizemi hafifletmeye yardımcı olabilen anti-inflamatuar ve immünomodülatör özelliklere sahip olması nedeniyle önem kazanmıştır. Ayrıca anti-inflamatuar yani iltihabi reaksiyonu engelleyici özellikleri sayesinde, akciğerlerdeki iltihabi reaksiyonu azaltabilir. KOAH Kök Hücre Tedavisi, iltihaplanmanın azaltılması, yeni hücre oluşumunun desteklenmesi, doku onarımının sağlanması gibi mekanizmalarla hastalığın etkilerini hafifletmeyi amaçlar, solunum fonksiyonlarını iyileştirip, nefes darlığı gibi semptomları azaltabilir ve hastalığın ilerlemesini yavaşlatabilmektedir. Yapılan bilimsel çalışmalarda yetişkin kök hücrelerin alveoler epitel hücrelerine farklılaşarak KOAH hastalığında iyileşme sağladığı bulunmuştur. Başka bir çalışmada KOAH hastalarında  intravenöz (damardan) mezenkimal kök hücre infüzyonunun güvenli ve uygulanabilir olduğunu gösterilmiştir.

Ayrıca, kök hücreler tarafından salınan eksozomlar son zamanlarda KOAH tedavisinde kök hücre tedavilerine alternatif olarak ortaya çıkmıştır. Eksozomlar, kök hücreler tarafından salgılanan mesaj taşıyıcı minik veziküllerdir ve hücreler arasında mesaj iletimi ve genetik materyal transferi gibi önemli işlevlere sahiptir. Eksozomlar gittikleri dokuların davranışlarını belirleyerek, iltihabi reaksiyonu önler, iyileşme, doku onarımı, tedavi edici süreçlerin başlatılmasında ve düzenlenmesinde rol oynar. Genç ve sağlıklı kök hücrelerden elde edilen eksozomların KOAH hastalığında iltihabi reaksiyonu önleyip, doku onarımını ve iyileşmesini sağladığı, solunum fonksiyonlarını iyileştirdiği, nefes darlığı gibi semptomları azalttığı, solunum darlığına yol açan atakları engelleyebildiği ve hastalığın ilerlemesini yavaşlatabildiği bilimsel çalışmalarla gösterilmiştir.  

KOAH hastalığında alevlenmeler de dahil olmak üzere bağışıklık ve iltihabi süreçlere eksozom tedavisinin büyük pozitif etkileri bulunduğu görülmektedir. Bilimsel çalışmalar KOAH eksozom tedavisi ile solunum yollarındaki iltihabi reaksiyonun engelleyebildiğini, doku iyileşmesini teşvik ettiği, ayrıca T hücreleri, makrofajlar ve B hücreleri üzerindeki immünomodülatör etkileri yoluyla Kronik Obstrüktif Akciğer Hastalığını (KOAH) iyileştirebildiğini göstermektedir.  

KOAH hastalığında inhalasyon yoluyla eksozom tedavisi, hızlı etki başlangıcı, iyi etkinlik, az sistemik yan etki ve kolay uygulanabilme gibi avantajlarından dolayı tüm solunumla ilgili hastalıklarda yaygın ve temel bir tedavi olarak kullanılabilmektedir. 

Çok sayıda bilimsel çalışma kök hücrelerden elde edilen eksozomların inhalasyon yoluyla tedavisinin KOAH ve diğer solunum yolu hastalıklarının klinik semptomlarının azaltılmasında faydalar sağlayabildiğini göstermiştir. Bu etkiler, akciğerlerdeki itlihabi reaksiyonun ve solunum sıkıntısı atakların azalması, solunum yetmezliğinde iyileşme ve vücudun oksijen dolaşım kapasitesinde artış olarak kısaca sıralanabilir. 

  • İltihabı önleyici (Antiinflamatuar) Etkiler: Mezenkimal kök hücreler, güçlü antiinflamatuar özelliklere sahip eksozomların kaynağıdır. KOAH'ta akciğer dokusunun ve hava yollarının kronik iltihabi atakları hastalığın seyrini hızlandırır. İltihabi süreçler birçok akciğer hastalığının ortak bir özelliğidir ve doku hasarına yol açabilir. Mezenkimal kök hücreler gibi spesifik hücrelerden elde edilen eksozomlar, akciğer rahatsızlıklarının yönetilmesine yardımcı olabilecek anti-inflamatuar (iltihabı önleyici) özellikler göstermektedir. Bu anti-inflamatuar etki, akciğer iltihabını ve doku hasarını azaltarak KOAH semptomlarının azaltılmasına sebep olur. 
  • Doku Onarımı ve Yenilenmesi: KOAH'ta kronik iltihabi reaksiyon ve oksidatif stres akciğer dokusunun kademeli olarak kaybına neden olur. Mezenkimal kök hücrelerden elde edilen eksozomlar doku onarımını ve yenilenmesini kolaylaştıran büyüme faktörleri, mikroRNA'lar ve diğer biyoaktif bileşikler içerir. Eksozom tedavisi, KOAH hastalarında lokal kök hücrelerin çoğalmasını ve farklılaşmasını teşvik etme, dolayısıyla hasarlı akciğer yapılarının onarılmasına yardımcı olma potansiyeline sahiptir. Ek olarak eksozomlar epitel ve fibroblast hücrelerini aktive ederek akciğer fonksiyonunu geliştirir ve doku yenilenmesini teşvik etmektedir. 
  • İmmünomodülasyon (Bağışıklık yanıtını düzenleyici) Etkisi: Eksozomlar, T hücreleri, B hücreleri, makrofajlar ve dendritik hücreler gibi farklı bağışıklık hücrelerinin aktivitesini etkileyerek KOAH hastalığında immünolojik (bağışıklık sistemi) tepkilerini düzenleyebilir. KOAH'ta düzensiz bağışıklık tepkileri doku hasarına ve akciğer iltihabına yol açar. Mezenkimal kök hücrelerden elde edilen eksozomlar, iltihabi yanıtları düzenleyerek bağışıklık hücresi aktivitesini modüle etme yeteneğine sahiptir. Bu immünomodülatör (bağışıklık yanıtını düzenleyici) etki, iltihabı azaltır ve akciğerlerdeki daha fazla akciğer hasarını durdurur. 
  • Artırılmış Oksijenasyon: KOAH Eksozom Tedavisi, akciğer fonksiyonunu ve oksijenlenmeyi iyileştirme potansiyeline sahiptir. Bu, yeterli oksijenlenmenin son derece önemli olduğu ciddi solunum rahatsızlıkları olan hastalar için özellikle önemlidir. 
  • Antioksidan Etkisi: Katalaz ve süperoksit dismutaz (SOD) gibi antioksidanlar eksozomlarda bulunur ve reaktif oksijen türlerinin (ROS) etkisizleştirilmesi yanı sıra hücrelerin oksidatif stresin neden olduğu hasara karşı savunmasına yardımcı olur. Oksidatif stres, mitokondriyal fonksiyon bozukluğu ve DNA hasarı da dahil olmak üzere KOAH patofizyolojisinde önemli bir faktördür. Eksozom tedavisi, akciğerlerin antioksidan savunmasını güçlendirerek oksidatif stresin azaltılmasına ve akciğer fonksiyonunun korunmasına yardımcı olur.  

Özet olarak, klinik çalışmalar KOAH Kök Hücre ve Eksozom Tedavileri ile hava yollarındaki iltihabi reaksiyonun önlenip, obstrüksiyonun azaltılabildiğini, hasar gören hücreleri onarıp, iyileştirerek solunum fonksiyonlarını ve vücudun oksijenizasyonunu iyileştirebildiğini göstermektedir.

 

 

 

 

 

 

Kaynak:

  • “The Potential Roles of Exosomes in Chronic Obstructive Pulmonary Disease” Nan Wang et al. Frontiers in Medicine 2021 Jan 14;7:618506. doi: 10.3389/fmed.2020.618506 
  • “Exosomes in chronic respiratory diseases” B. Purhe et al Biomedicine &Pharmacology Volume:144 December 2021, 112270 doi:10.1016/jbiopha.2021.112270

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

* Bu makale bilimsel çalışmaların sonuçlarından bilgilendirme amacı derlenmiş olup, her hangi bir tedavi önerisi  ve tavsiyesinde bulunmamaktadır.